1964 doğumlu Zeki Pilge, dördüncü sınıfta, hiç sevmediğini fark ettiği tıbbı bitirip, mecburi hizmetini de yapıp diplomasını eline almasına rağmen bu mesleği hiç icra etmedi. Özbek asıllı çocukluk arkadaşı-şimdinin Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu ile beraber o zamanlar hiç olmayan pek çok ürünü Kazak pazarıyla tanıştırdı. O dönem Türkiye’de ne varsa kapı dolaşıp satmakla işe başladılar. Telefonda, “oralarda ne yapıyorsun” diye endişeyle soran babasına verecek pek de iç rahatlatıcı bir cevabı olmadı uzun süre: Zira aslında Pilge’nin Almaata’da yaptığı tam anlamıyla işportacılıktı. Battaniyeden çocuk bezine, mobilyadan duvar kağıdına aklınıza gelecek ne varsa getirdi Türkiye’den. İlk dönemlerde işler iyi gitti ama Pilge uzun vadede sadece Türkiye’den gelen mallarla sınırlı kalmamaları gerektiğini fark etti.
Dünyanın dört bir yanını gezip Kazak halkının ihtiyaç ve beklentilerine uygun ürünler için tam anlamıyla veri madenciliği yaptı. İlk yıllarda daha çok gıda ve günlük tüketim malları olmak üzere spot alım satımlarla yürüttü işi. O dönemde karşılarında muhatap bulamadıklarını, “yerleşik bir düzen, oturmuş bir pazarlama anlayışı yoktu ki” diyerek anımsıyor Pilge. Sattığı malların, bir pazaryerinde üç - dört katına pahalı satıldığını gördü sık sık. Bu nedenle ürün gamını çeşitlendirme arayışına, dağıtımcılığı da ekledi. Pilge bu alandaki boşluktan faydalanmak üzere 94’te değişim kararı aldı ve kendi dağıtım zincirini (aslında dönemin ilki) kurdu. Talep gördüğü akümülatör pazarına mal satmak için Mutlu Akü ile anlaştı. Fakat bununla yetinmedi. Farklı markalar stratejisi gereği Kore’den, Polonya’dan markalar getirdi. Ukrayna’da kendi fason üretimini yaptırdı. Bu arada akülere, Kazak ekonomisi tarihinde ilk kez bir yıl garanti verdi.
Pilge tarafından 1992 yılında kurulan Turkuaz Dış Tic. Şirketi, 17 yıllık süreçte 13 ticari, 10 inşaat şirketiyle şirketler topluluğuna dönüştü. Pilge’nin servetinin kaynağı, 35 ülkeden yaptığı ithalatı organize ettiği ve şu an ülkenin en büyüğü konumundaki dağıtım şirketi. Yani Nestle, Unilever, Benckiser, Colgate Palmolive gibi büyük markaların, bölgedeki özel distribütörü konumunda. İş alanını ağıtımla da sınırlı tutmuyor. Faaliyetleri arasında müteahhitlik, taahhüt, arazi geliştirme, havayolları işletmeciliği; yapı kimyasalları, tuğla, gıda üretimi ve ambalajlaması da var. Henkel, Savola (dünyanın en büyük dördüncü ayçiçeği yağı üreticisi, Yudum yağlarının hissedarı), YDA ve Yüksel İnşaat’la da stratejik ortaklıkları var. Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’da da faaliyet gösteriyor. Orta Asya’da bölgesel güç olma hedefine önemli ölçüde ulaştığına inanıyor. Bu nedenle de bölgedeki büyümesini sürdürürken bir yandan da Türkiye’de yatırım yapmak için heyecanla gün sayıyor. İlk ofisini Almatı’da açan Turkuaz bugün Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan’da faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de de Kazak firması olarak Dalaman Havaalanı’nın isletmesini üstlenen şirketin sadece Kazakistan’da 3 bin 500’in üzerinde çalışanı var.
Pilge’nin dağıtım ve pazarlama grubunda yedi şirket var. Grubun tamamı 450 milyon dolar ciro üretiyor. Central Asia Trading’de (CAT) gıda, temizlik ve kişisel bakım; Ideal Trade’de oto akü, lastik, inşaat malzemeleri ve profil; Turkuaz Machinery’de iş makinesi pazarlama ve servisi; Turkuaz Edibel Oil’de sıvıyağ üretimi; Henkel BT JV’de inşaat kimyasalları; Central Asia Tea’de çay paketleme yapıyor. Turkuaz Dış Ticaret ise bu şirketlere lojistik ve finans desteği sağlıyor. Grubun toplam 80 bin metrekarelik ofis ve depo alanı var. Bunun yaklaşık yüzde 50’si kendilerine ait.
Turkuaz Edible Oil Industries, grubun ilk sanayi kuruluşu. Edible, İngilizcedeki ‘yenilebilir’ manasına gelen “eatible” kelimesine gönderme... 12 milyon dolarlık sabit sermaye yatırımı olan fabrikanın temeli, Nisan 2002’de atıldı, Eylül 2003’te faaliyete geçti. Aktöbe’deki fabrikada tüm yağlı tohumlar işlenebiliyor. Pilge bu girişimiyle Nazarbayev tarafından “yılın en iyi yatırımcısı” seçildi. Pilge asıl işi olmayan alanlarda stratejik ve kurumsal ortaklıkları tercih ediyor. Pilge’nin yerel üretim stratejisinin bir diğer ayağı da çay fabrikası. 2008’de 8 milyon dolarlık sabit yatırımla kurdukları paketleme fabrikasıyla Kenya ve Hindistan’dan ithal ettiği çayı Almaata’da ambalajlıyor. Çayın markası Kazakça’da teşekkür anlamına gelen “Rakhmet”. Bir buçuk yılda yüzde 8’lik pazar payına ulaşmış marka.
Orta Asya Medeniyetler Vakfı kurucusu ve ikinci Başkanı da olan Zeki Pilge, 2000 yılında “Orta Asya’da en başarılı Türk işadamı” seçildi. 2002’de Türkiye’de Zirvedekiler yarışmasında “Üzeyir Garih Girişimci Ödülü”’nü aldı. 2005’te Kazakistan’da “Yılın İşadamı” seçildi. Kazakça, Rusça ve İngilizce bilen Pilge halen “KATİAD (Kazak-Türk İsadamları Derneği) Başkanlığı” ’nı da yürütüyor.
Büyüme öyküsünün satır aralarında:
“kriz fırsat falan değil, kriz krizdir”, “biz ‘yeni’ bir şey yapmadık”, “tekerleği yeniden keşfetmedik”, “Kazakistan’ı yaşadık” “şanslıydık” gibi cümleler kuruyor Pilge.
Kazakistan’a ilk geldiği yıllarda Türkler arasında varolan rekabet ortamını da, şu sözlerle anlatıyor:
“O zaman eline çantasını kapan Türkiye’den bir şeyler getiriyordu. Hem bütün ürünler aynıydı hem de inanılmaz bir fiyat rekabeti vardı. Türkler şuursuz şekilde kendi aralarında rekabet ediyorlardı.”
*ZEKİ PİLGE, DÜNYA TÜRK İŞ KONSEYİ AVRASYA BÖLGE KOMİTESİ BAŞKANIDIR.